Düşünmek; İnsanlığın Hem Başı Hem Sonudur
“
Düşünmek… Düşündükçe var oluyorum diyor Descartes, şimdi ki hâlimizi düşünmeye borçluyuz. İlerleyişimiz, medenileşmemiz düşüncemizin sonuçlarıdır. Düşünce yönlendirilebilir, bu yönden de tehlikelidir.
Kim ne derse desin, sözcükler ve düşünceler dünyayı değiştirebilir. –Ölü Ozanlar Derneği
Eğitilmemiş düşünce daima kendi sınırları içerisinde oradan oraya savrulmaya mahkumdur.
Zira bir bilgiye sahip olunmadığı için kendi mantığını oluşturamayacak, bundan mütevellit ona dayatılan mantığa göre şekil alacaktır. Ve eğitilmemiş bir düşüncenin alanı, ona dayatılan mantıkla sınırlı olacaktır ve bilerek ya da bilmeyerek sabit fikirliliğe yol açacaktır. Böyle insanlara aramızda cahil de diyoruz.
Düşünmeden okumak körletir, okumadan düşünmek yanıltır.
Kalıplaşmış düşüncelerden zihni arındırmak imkânsız denilecek kadar zor olabilir.
Beynini kullan.
Bir zihin bir şeye inandırılmış ise, bu inançtan vazgeçirmek gerçekten çok zordur. Mesela insan suyun yüzeyinde durabilir ve hiçbir şekilde boğulmaz. Zaten dikkat ettiyseniz, boğulanlar genelde yüzme bilen insanlardır. Bu insanlar boğulma inancına sahip olduklarından dolayı yüzemedikleri an panikleyip, suyun dibine batarlar. Çünkü zihinleri, o an boğulma korkusu yaşar.
Başkalarının düşüncelerine göre hareket edeceksek kendi düşüncelerimizin ne anlamı kalır? -Oscar Wilde
Düşünmek insanı vezir de eder rezil de!
Şayet düşünebilme yetisini kullanabilmeyi başaran insan, çok güzel şeyler başarabilir. İnsan zekidir, nihayetinde hiçbir şey yokken buralara gelen insandır. Hayatı kolaylaştıran da insandır, aynı şekil de zorlaştıran da. Beynini kullanmayı bilen bir insan kahraman bile olabilir. Lâkin beynini kullanamayan, bilinçsiz insan kadar tehlikeli bir şey daha yoktur…
Eğer bir bölge (ülkede) insanlar düşünemiyorsa bu sadece liderler için bir kazançtır.
“
Kaynak : Aethra (Erişim Tarihi : 17.10.2016)